Sahurdu, iftardı derken 11 ayın sultanı ramazanın da sonuna geldik. Ramazan ayıyla birlikte
değişen, 2 öğüne düşen beslenme düzeni, yavaşlayan metabolizmaları toparlamanın zamanı yavaş
yavaş geldi. Ramazan süresince yaşanan uzun süreli açlık ve susuzluk metabolizmanın yavaşlamasına
ve yağ artışına neden olabilirken, azalan öğün sayısı ve sıvı alımı sonucunda ise bazı sağlık sorunları
yaşanabilmektedir. İşte tam da bu sebeplerle ramazan bayramı bizler için normal beslenme sürecine
geçiş dönemi gibidir. Bu geçiş sürecinde yani ramazan bayramında ani bir şekilde değişecek olan
beslenme düzeninde yapılacak hatalarla sağlık sorunlarının tekrarlanma ihtimalini yükseltecektir. Bu
nedenle ani değişimlerden kaçınarak, beslenmemizde daha dengeli ve dikkatli olmamız
gerekmektedir. Peki, Ramazan bayramında nasıl beslenmeliyiz, nelere dikkat etmeliyiz?
Özlenen Kahvaltılar: Ramazan boyunca en çok özlenen öğün kahvaltıdır şüphesiz, hele bir de
ailecek toplanılıyor, uzun sohbetler eşliğinde yapılıyorsa bayram kahvaltısı. Bayram sabahında
yapılacak sağlıklı ve dengeli bir kahvaltı gün içerisinde açlık-tokluk mekanizmasını dengeleyecek, ani
yaşanan tatlı isteklerinin önüne geçecek ve en önemlisi metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı
olacaktır. Ayrıca kahvaltıda yaptığınız doğru seçimler gün içerisinde hazımsızlık, gaz, bağırsak ve
sindirim sistemi rahatsızlıkları yaşamanızın önüne geçecektir. Kahvaltı tabağınızda ise yumurtanızı,
peynirinizi, söğüş sebzelerinizi ve tam tahıllı ekmeklerinizi eksik etmeyiniz. Gün içerisinde şeker
tüketiminin yaşanacağından dolayı ise şeker, bal, reçel gibi tatlı besinleri tüketmeyiniz.
Öğünlerinizi atlamayın: Ramazan bayramında yapılan en büyük hatalardan biriside öğünleri
tatlı veya böreklerle geçiştirilmesidir. Ramazan boyunca gündüz saatlerinde öğün yapılmaması
sonucunda bayramda da yenilen tatlı ve böreklerle yaşanan küçük tokluk hisleri sonucunda öğünler
atlanıyor. Ancak böyle beslenmek daha hızlı acıkmaya, daha fazla kalori ve şeker alımına neden
oluyor. Bununla birlikte sindirim problemlerine ve bayram kilolarına da davetiye çıkarıyor. Bayram
ziyaretlerinizi yapmadan önce ana öğün zamanınız geldiyse hafif bir yemek bayram ikramlarında daha
kontrollü olmanıza da yardımcı olacaktır.
Bayram tatlılarını sınırlayın: Bayram tatlısı canım ye bir şey olmaz derler, 3 günde mi kiloca
alacaksın ye ye bir şey olmaz derler. Bütün bunlara kulaklarınızı tıkayıp hayır deyin bu bayram.
Bayramda fazla miktarda baklava gibi ağır şerbetli tatlılar, çikolata ve şekerleme tüketmek kilo
artışına sebep olabilir. Glisemik indeksi yüksek olan bu besinler kan şekerinizde ani yükselmelere ve
sonrasında hızlı bir düşüşe neden olur ve bununla beraber besin tüketiminiz istemsiz olarak artar. Kan
şekeri ile ilgili dengesizlikler yaşayanlar, diyabet hastaları, kalp hastalığı riski olan bireyler ise sağlık
sorunu yaşayabilirler. Bu yüzden bu bayram tatlı tüketiminizi günlük maksimum 2 dilim şerbetli tatlı
ile sınırlayınız. Israrlardan kaçamıyorsanız eğer bir iki küçük çatal alarak veya yanınızdaki kişiyle
paylaşarak tüketin. Unutmayın, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercihiniz olsun.
İçecekler ve sıvı tüketimi: Bayram ziyaretlerinde tatlıların, böreklerin yanında ikram edilen
asitli içecekler, hazır meyve suları gibi içecekler ise bizlere ekstra şeker yüklemesi yapacaktır. Bu tarz
içeceklerin yerine daha sağlıklı içecekler, taze sıkılmış meyve suları, ayran veya su tercih edilmelidir.
Çay ve kahve gibi içecekler ise diüretik etkisinden ve kafein içeriğinden dolayı gün içerisinde 2-3
fincanı geçmeyecek şekilde şekersiz tüketilmelidir. Bununla birlikte su tüketimi atlanmamalı, günlük
8-10 bardak su tüketimine özen gösterilmelidir.