Hepimizin sıklıkla duyduğu, kilo vermek isteyenlerin hayatlarının bir döneminde muhakkak başvurduğu, Akdeniz ve Ege bölgesinin yaşam tarzı olan Akdeniz beslenmesinden veya Akdeniz diyetinden bahsedeceğiz bugün.
Akdeniz diyeti ilk kez 1945 yılında AngelKeys tarafından tanımlanan, besin çeşitliliğine sahip bir beslenme türü olarak ortaya çıkmıştır. Daha sonra 1993 yılında Harvard Halk Sağlığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün işbirliği ile Akdeniz Diyeti Piramidi oluşturulmuşturve Akdeniz diyetinin popülerliği giderek artmıştır.Akdeniz kıyı ülkelerinde yaşayan insanların yaşam kalitelerinin daha yüksek olduğu fark edilince araştırmalar artmış ve Akdeniz beslenmesi daha da yaygınlaşmıştır. Diyetin temelinde yüksek miktarda zeytinyağı, zeytin, meyve ve sebzeler, tam tahıllar, baklagiller ve yağlı tohumlar; orta düzeyde yumurta, balık, kümes hayvanları ve süt ürünleri; düşük düzeyde ise kırmızı et ve et ürünlerinin tüketimi esastır. En temel nokta ise zeytinyağı tüketimidir.
Akdeniz diyetinde doymamış yağ asitlerinin zengin olması, antioksidan ve lifiçeriğinin yüksek olması ve vitamin ve minarelerden zengin olmasısağlık açısından birçok faydayı beraberinde getirmiştir. Akdeniz diyetinin içeriğinden dolayı başta beyin sağlığı olmak üzere sindirim sistemine kadar birçok yönden etkilidir.Son yıllarda yapılan çalışmalarda zeytinyağının bazı kanser türleri, kardiyovasküler hastalıklar, metaboliksendrom, diyabet, alzheimer, depresyon ve parkinson gibi bir çok hastalığın görülme riskini azalttığı gösterilmiştir. Akdeniz beslenmesinin içeriğindeki C vitamini, karotenoidler, flavonoidler,E vitamini ve antioksidanlardan zengin olması yaşam kalitesini ve yaşam süresini arttırırken yaşlanmayı da geciktirmektedir.
Akdeniz diyetinin en çok ilgi gören yanı ise bütün koruyucu etkilerinin dışında bir de kilo kaybı sağlamasıdır. Aslında bir diyetten çok yaşam tarzı, beslenme stili olan Akdeniz diyeti yeterli ve dengeli bir besin örüntüsü sağladığından, tekli doymamış yağ asitlerinden ve antioksidanlardan gelen hücre yenilenmesi ve gen mutasyonlarına engel olmasından dolayı obezitenin önlenmesinde ve kilo kaybında yardımcı olmaktadır. Özellikle abdominalobezite dediğimiz bel çevresinde biriken yağlanmalarda Akdeniz beslenme tarzının bel çevresi incelmesinde önemli etkileri bulunmaktadır.
Her yaş grubunun uygulayabileceği ve sürdürülebilirliğinde herhangi bir kısıtlama olmayan Akdeniz diyetinin dedikkat edilmesi gereken bazı kuralları vardır.Paketli ürünlerden, yapay tatlandırıcılı gıdalardan, kızartmalardan uzak durulmalı, kafein alımı sınırlandırılmalı, öğün atlanmamalı, bol su tüketimi tüketilmeli ve fiziksel aktivite ile desteklenmelidir.
Unutulmaması gereken bir nokta ise yağ içeriğinin fazlalığıdır. Her ne kadar faydalı yağları içerse de her şeyin fazlası sağlık açısından zararlıdır. Bu beslenme tarzını yaşamınıza doğru bir şekilde entegre etmek istiyorsanız bir beslenme uzmanı eşliğinde yapmanız gerekmektedir. Sağlıklı bir beslenme stili de olsa Akdeniz diyetleri de kişiye özeldir unutmayın. Akdeniz beslenmesini görmemiz açısından genel bir diyet listesi paylaşacağım sizlerle. Sağlıkla kalın.