Reklamı Kapat
Ahmet FAYDALI

Ahmet FAYDALI

ahmetfaydali@kayseridijitalhaber.com

Türkiye'nin Rahat Etmediği Dünyada Kimse İstirahat Edemez!

Güçlü ve istikrarlı bir Türkiye herkesin menfaatine. İçteki ve dıştaki düşmanları bir kenara koyarsak, hepimizin gönlünde ve ufkunda yatan daha güçlü, daha istikrarlı, bölgesinde daha otoriter bir Türkiye. Nitekim Türkiye, çağlar ötesine dayanan devlet olma kültürü ve dünyanın en önemli stratejik önemine sahip coğrafi konumu ile birçok devlet için hem iyi bir müşteri, hem de iyi bir üretici.
 
Hem dış satın alma hacmi ile iyi bir pazar, hem de üretim gücü ve tüm sektörlere yatkın yapısı ile iyi bir üretici. Öyle ki, bu durum Türkiye'deki en ufak gelişmelerden tüm dünyanın anında haberdar olması gerektiği gerçeğinin temelini oluşturuyor.
 
Türkiye'de son dönemin en önemli gündem maddelerinden "döviz spekülasyonu" ve bu spekülasyonu alenen destekleyen ABD'ye karşı Avrupalı devletlerin tutumu göstermiştir ki, Türkiye'de sekteye uğrayan istikrar ve hanehalkındaki sarsıntı geçiren ekonomik yapı, birçok Avrupalı üreticinin çıkarlarını ve satış hacmini ciddi anlamda riske atmıştır. Artan dövizler ve döviz spekülasyonuna bağlı faiz artışları, dış ticaret açığını tarihinin en yüksek seviyesinde düşüş eğilimine geçirmiş, antrepoları ithalat firmalarının çekemediği ürünlerle doldurmuş ve hanehalkında daha çok tasarruf fikri oluşturarak ticaretteki alış-satışı hacmini büyük oranda düşürmüştür. Elbette aklı başında hiçbir lokal ve uluslararası satıcı-tedarikçi, böylesine büyük bir pazarı ve böylesine büyük bir müşteriyi bu şekilde görmek istemez.
 
Şimdi bu noktada daha önemli olan, Türkiye'de meydana gelen enflasyonlara karşı sadece satıcı-tedarikçi firmaların konumu değil, Türkiye'nin en önemli ihracat pazarlarında meydana gelen, Türkiye'den artık daha yüksek maliyetlerde ithalat yapma zorunluluğundan doğan dolaylı enflasyonlar. 
 
Türkiye özellikle günlük tüketim ürünlerinin çoğunda güçlü bir üretici aynı zamanda güçlü bir ihracatçı. Fakat Türkiye'deki sektörlerin çoğunda hammadde ithalata dayalı. Buna mütevellit artan üretim maliyetleri ve faizlerle de yükselen genel maliyetler, ihracat kalemlerinin çoğunda ihracat pazarlarındaki alıcıları isyan ettiriyor. Özellikle nakit daralması yaşayan körfez ülkeleri, Türkiye'den ithalat maliyeti yükselen birçok sektörde Çin'e ya da Malezya-Polonya gibi yeni üretici ülkelere yönelmiş durumda. Nitekim Türkiye'deki enflasyon; yılda ortalama  42 Milyar Dolar ithalat yapan başta Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İsrail gibi Ortadoğu Ülkelerinde, 12 Milyar Dolar ithalat yapan başta Mısır, Cezayir, Fas, Libya, Tunus gibi Kuzey Afrika ülkelerinde, 89 Milyar Dolar ithalat yapan Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde olumsuz çarpanlar meydana getirmiştir. Tabii, bu tabloya Avrupa devletlerini eklemenin uygun olmadığını söylemek pek de abes olmaz; çünkü bu bölgenin para biriminin TL karşısında artan alım gücü, Türkiye'deki artan üretim maliyetlerini egale edebiliyor; ama yine de EURO bölgesindeki İspanya, Yunanistan, Avusturya gibi güçsüz ekonomilerin bu kalburdan etkilendiğini de ayrıca belirtmekte fayda var.
 
Sonuç olarak Türkiye'de istikrar hem pazar aktörleri hem de Türk menşeli  ürün ithalatçıları için çok önemli. Buradaki dengesizlikler, dünyadaki ekonomi dengelerini her şekilde etkileyeceği kaçınılmaz bir sondur.
 
PAYLAŞ
×