Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'değişim' açıklamaları ne anlama geliyor?
Kulislere yansıyan bilgilere göre Erdoğan MKYK toplantısında asıl değişim için olağan kongreyi işaret ettiği için, öncecinde sınırlı bir değişiklik olması bekleniyor.
Ancak Erdoğan’ın, iktidar politikalarında, değişime ilişkin somut bir mesaj vermemesi, parti içinde, “değişimin seçim yenilgisinden sorumlu görülen isimlerden hesap sorulması” sınırlı kalacağı şeklinde yorumlanıyor.
Seçimlerden sonra Erdoğan''''ın Merkez Yürütme Kurulu''''nun yanı sıra kabinede de sınırlı değişikliğe gideceği konuşuluyor, ancak kapsamlı değişiklik için henüz tarihi net olmayan olağan kongreye işaret ediliyordu.
Erdoğan, geçen Salı günü yaptığı grup konuşmasının ardından topladığı MKYK’da da bu niyetini çok açık dile getirdi. Toplantıda Erdoğan’a, seçim sonuçlarına ilişkin sunumlar yapıldı ve ayrıntılı raporlar hazırlandı.
Kulislere yansıyan bilgilere göre Erdoğan, seçim sonuçlarına ilişkin “değerlendirme, istişare ve yenilenme”nin sonrasında daha güçlü şekilde yola devam edeceklerini ifade etti.
Erdoğan, asıl büyük değişim için partinin olağan kongresini işaret etti, ancak kongre öncesinde de “farklı kademelerde bayrak değişimi”ne gidilebileceği mesajı verdi.
''''Kongre takvimi erken başlatılabilir''''
Ak Parti, son olağan kongresini 24 Mart 2021’de gerçekleştirdi.
Ancak yerel seçimler öncesinde, 7 Ekim 2023’te de 4. Olağanüstü kongresini yaparak, parti kadrolarında kısmi değişikliğe gitti.
Kapsamlı değişim için olağan kongreyi işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bir sonraki MKYK toplantısında olağan kongre sürecinin başlatabileceği ve sonbaharda da 8. Olağan Büyük Kongresini yapılabileceği ifade ediliyor.
Kimler değişebilir?
Genel Başkan Yardımcıları MYK toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seçim sonuçlarına ilişkin üç genel başkan yardımcısının sunum yaptığı, Ak Parti kulislerinde, seçim yenilgisinin en önemli nedenleri arasında ekonomik nedenler ve özellikle de emeklilerin ek zam yapılmamasını sandığa gitmeyerek protesto etmesi gösteriliyor.
İkinci sırada ise “yanlış aday” tercihi geliyor ve bu konuda ise genel merkez yönetiminin tutumu eleştiriliyor.
Aday belirleme süreçlerinde etkin olan Genel Başkan Yardımcıları Efkan Ala, Erkan Kandemir ve Yusuf Ziya Yılmaz bu nedenle en çok hedef alınan isimler ve parti kulislerinde bu isimlerin değişme olasılığı yüksek görülüyor.
''''Diyalog kapıları açık tutulmalı, kayyum politikasından vazgeçilmeli''''
Ancak parti içinde bazı kesimler, değişimin sadece “kadrolarda bayrak değişimi” olarak sınırlı kalması halinde, seçmen nezdinde aslında “hiçbir şeyin değişmediği” algısının kırılamayacağını savunuyor.
Tutuklu siyasetçiler, kayyum politikaları konusundaki tutumunun gözden geçirilmesi gerektiğini savunan bazı parti kurmayları, “yeni anayasa” zemininin bunun için iyi bir fırsat olacağı görüşünde.
Parti içinde iktidarın demokratikleşme ve farklı toplum kesimleriyle yeniden kucaklaşması için politika değişikliğine gidilmesi gerektiğini savunan bazı Ak Parti milletvekilleri, şu görüşü dile getiriyorlar:
“Kayyum politikalarının bize bir getirisi olmadığı görüldü. Tam tersine karşı tarafı daha da konsolide etti. Yeni dönemde, bu konuda yeni formüller devreye sokulabilir, kayyum yerine zaten kanunda olan belediye meclislerinden seçim yapılması yöntemi tercih edilebilir.”
Parti kulislerinde MHP’nin iktidar politikalarındaki etkisinin yadsınamayacağı ifade edilse de, yeni anayasa zemininin, muhalefet partileri ile diyalog kapısının açılması için olumlu zemin olacağı düşünülüyor.
Yeni anayasa için Meclis ve toplumsal uzlaşmayı zorunlu kıldığına işaret edilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le görüşmesi olumlu bir adım olarak görülüyor.
Erdoğan politika değişikliği sinyali vermedi
Parti içinde politika değişikliğini savunanlar olsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerek grup konuşması, gerekse parti içi toplantılarda politika değişikliğine ilişkin bir mesaj vermedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup konuşmasında, “eleştiri ve özeleştiri maskesi altında” parti teşkilatların hırpalamaya çalışanlara rıza göstermeyeceklerini belirterek, “Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Parti''''ye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz” sözleri, Türkiye’de siyasi iklimin değişmesi gerektiğini savunan iktidara yakın bazı yorumculara da tepki olarak yorumlanıyor.
Parti kulislerinde Ak Parti''''nin ilk kez Meclis çoğunluğunu kaybettiği 2015 genel seçimleri anımsatılarak, bu tarihten sonra iklimin “yumuşaması” beklenirken, Erdoğan’ın, CHP ile koalisyon kurulmasına izin vermediği anımsatılıyor.
Bu nedenle, iktidar politikalarında köklü bir değişikliğin zor olduğuna işaret ediliyor.
Seçimin kaybedilmesindeki temel nedeni, seçmenin ekonomik sıkıntılara tepkisi olarak görüldüğü için Erdoğan’ın, önceliğini ekonomik politikalara vererek, kaybettiği seçmenini kazanmayı hedefleyeceği dile getiriliyor.